Takım Ruhu ve Galibiyet..
2 Kasım 2009 Pazartesi
Türkiye'nin geneli çok soğuk şu aralar, ama bilen bilir Ankara'nın ayazı bilindik soğuklardan daha bir fenadır. henüz geçen Salı t-shirtle sokağa çıkarken kat kat giyinip montlarla dışarı çıkıyoruz 2 gündür, şu anda da inanılmaz bir yağmur var.. Zaten sevmediğim, sevemediğim bir şehirken böyle günlerde gittikçe çekilmez bir hal alıyor Ankara, böyle olunca da bu gri günlerde değil yazı yazmak, bilgisayarı açasım bile gelmiyor. O yüzden pek ayrıntılı bir maç yazısı olmayacak bu seferki, geçen postta Kewell'ın golünden sonraki duygu ve düşüncelerimi de yazmıştım zaten:)
Sezon içerisinde yaşanan 2 olayın ardındaki maçlar korkutmuştur beni hep, 1) Fenerbahçe yenilgisi ardından yapılan maçlar, 2) Avrupa Kupalarından elenişimiz ardından yapılan maçlar. Bu maç da bu yüzden korktuğum maçlardan biriydi. Bucaspor maçının olduğu gün şehirdışındaydım,dolayısıyla özetinden izlediğim kadarıyla kabus gibi bir ikinci yarı yaşanmış, o yüzden Sivas maçı için "kesin yeneriz" diye konuşamıyordum bir türlü . Tek bildiğim şey Kewell'ın gol atacağıydı- ve yine yanılmadım :)
Bu maçta aldığımız 3 puan ve attığımız 2 golden çok sevindiğim şeyse, uzun zamandan sonra ilk kez gol yemeden, hatta neredeyse pozisyon bile vermeden maçı bitirmemiz oldu. Sivas inanılmaz kötüydü, gol yememiş olmamızda bunun da etkisi var elbet ama son bir-iki haftada yediğimiz gollerin büyük bir çoğunluğunun defansın hatasıyla yenilen birbirinden basit goller olduğu düşünüldüğünde maçın sonuna doğru kesin bir gol yeriz diye düşünmedim değil. Neyse ki korktuğum başıma gelmedi. Galatasaray Elano'suz, Keita'sız Baros'suz kadrosuyla Sivas'ı rahatça yendi. Çok çok iyi mi oynadık? Kesinlikle hayır, ama bu halimiz bile yetti net bir galibiyet almamıza.
Herşey bir yana,
Benim için maçın özeti bu karedir.
Tamı tamına 10 kişi var bu karede, Leo Franco'nun da kalesinde içi gidiyordur eminim orada olup arkadaşlarına sarılmak, gol sevincini paylaşmak için.. Çok seviyorum Galatasaray'ın gol sevinci anlarını, hatta böyle zamanlarda anlıyorum neden bu takıma bu kadar çok bağlandığımı.. Çünkü sahadaki oyuncular da birbirlerine böylesi büyük bir dostlukla bağlılar.. Bu birlik-beraberlikleri, bu takım ruhları hep böyle kalsın, zira ne zamandır bütün takımın bir arada olduğu böyle güzel gol sevinçleri göremiyorduk, özlemişiz.
Son olarak; birkaç günden beri dolaşan içgüveysi damat Saatçi ve M.Özülkü videosu hakkında birşeyler yazmak istiyordum, hatta uzun bir yazı da yazdım ama sildim. Hani onlar diyor ya " bayanlar izliyordur şimdi", benim de bir bayan olarak buraya onlar hakkında birşeyler yazmaya terbiyem elvermedi, bu olayla ilgili bloglarda yazılan, dün stadda söylenen bütün herşeye aynen katılıyorum diye noktayı koyayım.
0 yorum:
Yorum Gönder